24 Nisan 2009 Cuma

TAKLACI KOSTÜM KUŞLARI
























































MARDİN TAKLACI GÜVERCİNLERİ
Mardinin güzelliklerine Allah?ın bir lütfuda, Mardin?in meşhur taklacı güvercinleri bu ile bambaşka bir renk katmıştır. Bu güvercinler Mardin kalesi üstünden, minareler üstünde, medrese kubbeleri üstüne ve kiliseler üzerinde uçuşları ve saklambaç oyunlarıyla harikalar yaratan Mardin taklacı güvercinleri Dünya da tektir. Mardin deki bu kuşlar 2 çeşittir. İki çeşidi de taklacı olup Güllü, Tepeli, Şalvarlı; bunlar yer kuşudur. Bu kuşlar paçaları yani bizim değişimizle şalvarlı kuşlar paçaları bol olduğundan gülleri başlarında büyük olduğundan kimse uçurmaya kıyamıyor, uçuranlarda var. Havaya da olur çok güzel oyun da oynar ve bunlar açıldığında bozulmazlar. Bu kuşlara mankenlik gibi masaya getirip hangisinin gülü büyük şeffaflığı, yüksekliği, paça büyüklüğü çizgisi, ayna kuyruk taneleri, tırnak rengi, göz rengi, gaga rengi ve yüksekliği, kuyruk başlarının koyuluğu gibi çok şartları vardır. Hiçbir ilde bu Mardin, bu kuşlara rakip olamaz ve olamayacakta. Çünkü bunlar Has Mardin dir.Hintlerin meşhur takla güvercininin başını bile söndürürüm çünkü ben Mardin güverciniyim.Ben ovada Albatros gagam medeniyetten kalan efsanevi mizrap yusifiler güzelliklerini yakuğun oğlundan alırlar. Maviler bulutlar ile sörf yapar şiş gerdanlığım mağrurdur. Çünkü ben Tevrat tan yaradılışın can alıcı mesajıyım. İslam peygamberi Hazreti Muhammed (s.a.v.) in sığındığı mağaraya yuva yapan kutlu bir kuşum. Ben on iki havariyi temsil eden dinsel bir motifim. Ben picasso?nun dünyaya sunduğu barış simgesiyim.Ben hoşgörü şerbetini Deyrulzafaranda içen Zinciriye medresesindeki nakışlarda uçan Mardin Taklacı güverciniyim.Taklacı kuşlar çok naziktir. Yavru bakımları çok zor, tüleye girdiği zaman çok acı çeker çünkü şalvarı büyük ve bol olduğundan ani bir kımıldamaktan bir ayak tüyü eğrilse yürümede aksaklık gösterir. O kadar Harilcu kuşlardır ki anlatmakla yaşamak bir değildir.Diğer çeşit kuşlarımız ise her yerde Mardin Takla geçen kuşlarımız ise bunlar hava kuşu, oyunlarıyla, dalıp çıkmasıyla, başkalarıyla harikalar yaratır. Bunlar Has Mardin in taklacı güvercinleridir. Hiçbir il sahiplenemez. Nasıl ki Afyon?un kaymağı, İnegöl?ün köftesi, Antep?in baklavası, Maraş?ın dondurması, Amasya?nın elması, Denizli?nin horozu, Sivas?ın kangalı?nı sahiplenemiyorsa başka il Taklacı güvercinini de başka il sahiplenemez.Nasıl ki Dünya da tek bir Mardin var , güvercinde sadece Mardin de var. Güvercin siz bir Mardin düşünülemez! Mardin ?in simgesidir. Mardin güvercin uçurtması başka illere benzemez. Çünkü Mardin deki evler bağımsız herkes kendi damında yani terasında güvercin uçurabilir. Bütün kuşlar yükselip Kale üzerinden herkesin evinin damına dalar çıkar oyunlarını sergilerler. Mardin kuşları renkleri bizde şöyle hitap edilir. Ezrek, Yusifi, Şemiy, Mavsalı, Abyaz, İsvit, Miski, Bedilceni, Asfar, Ezrek bibeli, Yusifi bibeli, Kabaklıy tozli, imzerkeş, Fizziy ve Ahmar.Kuşlar her türlü hastalık, stres, sıkıntı ve kederi unutturur. Kuşlardan anlayanlar bilir. Dünya kadar derdin olsun bir kuş bırak bir on baş yapsın, yeniden Dünya ya doğmuş gibi olursun.Bir kuşçunun kuşu güzel oyun yapıp kusursuzca otursa, Dünyanın en zengini olur.Taklacı kuşların oyun şartları var yani usulleri çoktur. Yavruyu uçurtmak oynatmak, oyuna düşünce neler yapması gerekir, hangi vakitte uçurtulacak, hangi kuşla beraber uçurtulacak bizde saaban yani sersemleşme diyorlar ne yapılacak bunlar çok mühim noktalardır. Yani işte bende on çift güvercin var ile bu işler olmaz. Kuşun hakkını vermeden de kuşu mahfe dersin. Kuşlar usulüne uygun uçurtulacak, yem veripte tok kuş uçurulmaz. Oyuna gelen, baş yapan, kuşla kuş uçurulmaz. Türkiye de bunu bilen Mardin haricinde olan sarman güvercin Havaylan uçar Hava Güneyden, Kuzeye esmedikçe o kuş güzel uçmaz, istediğin randımanı vermez. Buna herkes dikkat etsin. Kıbleden yüzünüze esmedikçe havada o kuş randıman vermez. İkinci bir şey kuşun yeri geniş oldukça yani damı ve terası geniş yerde kuştan beklentiniz olmasın .Kesinlikle ve kesinlikle bu iki unsura kuşçular çok dikkat etmelidirler. Bu iki unsurda yine Mardinli HACI VEYSİ TOPARLI?nın, Mardin de doktorasını almış ve yine bu dalda eğitim almak isteyenlere tesviyem doktorayı Mardinli kuşçulardan alınız. Mardinli kuşçuların hepsinde güzel güvercinler var, hepsi merakçı ve hasta insanlardır. Her şeyin bir çaresi var tutuluri göz hariç. Çünkü güvercin merakı göze hitap eder.Kuşlar oyunlarıyla, çıktığı baş uzunluğu kaç takla atışı, dalışı, evden ayrılış ve eve geri geliş hücumuyla , kaç dakikada baş yapması, tabanıyla kaç saat havda kalması gibi unsurlar ile karar veririz. Herkes yavru uçurtur, açar, top yapar kavrat gelir.Yine uçurtur hamlığını alır, ideal kuştur. Bizde oturuşu çok mühimdir. Takla atmadan oturan kuşlar motebe değildir. Yüz başta yapsa beslenmez bizde (dingeş) deriz.İdeal kuş uçurtulduktan sonra bir on dakika yüksekte uçup sonra kuşlar kümesten dışarı çıkartılıp salınır o zamanda havadaki kuş kanatlarını kapatıp yere çakılacak gibi dama bir mt kala taban vurup çıkan ve ne kadar fazla takla atsa daha iyi en sonda bağlama taklasıyla evden ayrılıp 5-10 dakikada bir gelip baş yapan ve en sonda takla atıp kendi damına konan kuşlar güzel kuşlardır. Mardin de her on evin dördün de güvercin var. Çok temiz kuşçular var yalnız ve yalnız merak için besleyenler çoktur.Satanlarda vardır.Geçimlerini bunlardan yapanlar yalan yere yemin ile bu böyledir, şu böyledir diyenlerde vardır.Mardin in ileri gelenlerin hepsi güvercin beslemiş ve beslemektedirler.Milliler, Munganlar, Ensariler, Gözüler, Kömürlüler, Basmacılar, Çinliler, Özberkler, Bayraktarlar, Mahotiler, Akgeyikler, Bilezikçiler, Gassolar, Hamutlar,Sincanlar,Şahtana Samiler ve Köleler ; bunların hepsi güvercin besleyen ve hala besleyen hasta kuşçulardır.Ankara da , İstanbul da , Bursa da, Konya da, Samsun da, Antalya da ve Kırıkkale de Mardin kuşlarını besleyen ve anlayan çok arkadaşımız vardır. Zaten bu oyunlu kuşlardan herkes anlamaz, herkes bu zevki tadamaz.Mardin de Marin Güvercinlerini Koruma ve Yaşatma Derneğini kurmuş olan kuşçularımızın amacı, bizim gibi kuş hastası kuşçularla internet üzerinde tanışıp dertlerimizi anlatıp güzel ilimizi tanıtıp Mardin taklacı, güllü, paçalı, Şalvarlı kuşları Dünya ya tanıtıp zevkleri beraber tatmaktır. Bütün kuşçu yani derneğimizde kayıtlı kuşçu arkadaşların telefonu mevcut olup her türlü bilgi edinilebilir.

23 Nisan 2009 Perşembe

KELEBEK KUŞLARI





















































Anadoluya has bu güvercin ırkı herhalde tüm Türkiye'de aynı isimle tanınan tek ırktır. Zira diğer birçok ırkın yerel adları yöreden yöreye değişiklik göstermektedir. Bunun yanı sıra Türkiye'de takla'dan sonra en çok tanınan ırktır. Kökeni hakkında bilgi olmamasına rağmen yukarıda saydığım nedenlerle çok eskiye dayandığını söyleyebilirim. Hatta dönek, Makedonya dönegi ve wuta (vouta) gibi dalıcı kuşların köken ırkı olduğu konusunda ciddi kuşkularım var.

VÜCUT YAPILARI VE BİYOLOJİLERİ
Dönekten daha küçüktür ancak duruşu daha dik olduğu için yüksek yapılıdır. Genel anlamda vücut yapısı, tüm uçucu kuşlarda olduğu gibi geniş göğüslü, ayaklı ve nispeten kısadır. Tam ters "V" görünümündeki kuyruk genellikle 14 telekten meydana gelir. 12'den fazla telekli kuyruklu olan hemen hemen tüm ırklarda olduğu gibi kuyruk üstü (yağ bezesi) yoktur. Kanatlar daima kuyruğun üzerinde taşınır. Uçuş sırasında döneğin sivrimsi görünen kanatlarına nazaran kelebeğin kanat uçları yuvarlakımsı olur. Orta uzunlukta gagaya sahip olan bu kuşlarda kafa yapısı döneğe nazaran biraz daha köşelidir. Yine döneğin belirsiz boynuna nazaran kelebeklerde boyun belirgindir. Göz rengi siyah veya açık renkli (biz çakır diyoruz, yeşilimsi sarı) olabilir. Bazılarında bir göz siyah diğerı açık renkli olabildiği gibi yarısı siyah diğer yarısı açık renkli gözlü bireylere de oldukca sık rastlanmaktadır. Ayakları daima paçalıdır. Kısa paça parmakları güzelce örter. Alman kaynaklarda kelebeklerden tepeli yavruların elde edildiği belirtilmişse de bu ırk tepesiz olarak tanınır. Bu ırkın tüy rengi belirgin olarak yetiştirildiği yöreye bağlıdır. Genellikle alaca renkte olan bu kuşlarda düz renklerde görülebilir. Günümüzde Türkiye'de bu ırkta renk harmonisine çok önem verilmektedir. Kafa ve kuyruk renkli diğer yerleri beyaz olanlar renklerine göre kara kafa kara kuyruk, mavi kafa mavi kuyruk veya altinbaş (kafa ve kuyruk kırmızı olanlar) olarak adlandırılmaktadırlar. Ancak bu rengin saf olarak yetiştirilmesi mümkün değildir (bu renkte homozigoti mümkün değil). Bir çift kafa ve kuyruk renkli kuşlardan düz renkli ve beyaz yavrularda elde edilmektedir. Bir düz renkli ile bir beyazdan ise genellikle kafa ve kuyruk renkli yavrular alınmaktadır. Düz renklilerin aralarında çiftleştirilmelerinden ise düz renkli yavrular elde edilmektedir. Yalnızca renkli kuyruklularınada oldukça sık rastlanılmaktadır. Renkli kuyrukluların yine büyük bir kısmında ensede leke yada gaga başlangıcında renkli çizgiler (bıyık) veya gaga altında büyükce leke (sakal) bulunmaktadır. Diğer yandan "akbaş" olarak adlandırılanlarında kafa, kanat uçları ve paça beyaz diğer yanları kırmızı, sarı, mavi veya siyahtır. Bunların siyahlarına dönekte olduğu gibi baska denilmektedir. Diğer bir renklenme ise Kaplan olarak adlandırılan ve beyaz üzerine renkli lekelerin tüm vücutta görülen renk varyetesidir. Eşeysel olgunluğa döneklere nazaran daha çabuk ulaşırlar. Yine döneğe nazaran yavru verimleri oldukca iyidir.
UÇUŞ SİTİLİ
Solo uçuculuklarıyla tanınırlar. Kalabalık olarak uçurulduklarında arı oğulu gibi karmakarışık uçarlar. Genellikle altlarında uçan kuşlara göre kendilerini yönlendirirler. Uçuş süreleri antremana bağlı olarak yarım ile iki saat arasında değişir. Bunlarda start aldıklarında dönekler gibi çok çabuk yükseklik kazanırlar. Bazı yörelerde yüksek uçuculuklarının tutulmasından dolayı dönekten farklı olarak çok yüksekte nispeten uzun süre kalabilirler. Hatta yükseklikten dolayı gözden kaybolmaları bile mümkündür. Asağıdan kuş gösterildiğinde spiral şeklinde dönerek inerler. Dönüşleri dönekteki gibi pervane şeklinde ve yüksek devirde değildir. Dönüşlerini kendi kendilerine havadada gösterirler. Bazıları takla da atmalarına rağmen takla arzulanmayan bir özelliktir. Yerde tavuklar gibidirler. Kendi kendilerine yerden kolay kolay kalkmazlar. Maalesef son yıllarda renk ve şekil özellikleri uçuş özelliklerine yeğlenir hale gelmiştir. Bu nedenle bazı yetiştiriciler kelebeklerini sadece kümesde yetiştirmekte, uçurmamaktadırlar. Dolayısıyla uçuş özelliklerinin gerilemesinden endişe duymaktayım.

TÜRKİYEDE YETİŞTİRİLDİKLERİ YÖRELER

Dönek gibi Batı Anadoluya has bir ırktır. İstanbulda genellikle kafa ve kuyruk renklileri yetiştirilmektedir. İstanbulda döneğe nazaran çok daha fazla populerdirler. Bıyıklı, sakallı, akbaş ve baskaları Bursa, Balıkesir ile Manisa illeri ve civari ilçelerde yetiştirilmektedirler. Diğer yandan kaplanlara İzmir ve civarında daha fazla rastlanmaktadır. Döneğin baş ırk olarak yetiştirildiği öteki yörelerdede genellikle ikinci ırk olarak kelebeğe rastlanılmaktadır.
Dr. Türker Savaş